8 Mart 2011 Salı

13 (Thirteen)

Bir kaç gün önce izlediğim bir filimi anlatacağım.Adı 13. Google da arattığınızda kiril alfabesiyle bişiler yazan bi versiyonu çıkıyor arada,bunun sebebi de öğrendiğim kadarıyla,bu filimin,Gürcü bir yönetmen olan Gela Babulane'nin 2005 yılında çektiğinin Hollywood versiyonu olmasıymış.Yanlış bilgi de olabilir zira tam araştırmadım.

Geçmişini boşverip halihazırdaki durumunu değerlendirecek olursak ; Başrolde Sam Riley diye gençce bi eleman oynuyor,tanımam,Micky Rourke gözüküyor arada,aslında filimin gidişatını pek de etkilemeyen bi rolde ama adı var diye dolaşıyo ortalarda,bi de git gide çirkinleşiyo bu adam,hele bi yerde t-shirt ünü çıkarıyor ki aman yarabbi,evlerden ırak! Bi zamanlar kaslıyken çok fena salmış dövmeli insan görmek pek eğlenceli değil.Bir de heryerden çıkan adam,Jason Statham var.Kambersiz düğün olmaz tabi.

Oyunculuklar son derece başına buyruk.Belli ki bunlara demişler siz bilirsiniz işinizi, takılın kafanıza göre,onlar da canları istediği gibi oynamış.Hele bir adam var ,izlerseniz göreceksiniz,oynanan tuhaf oyununun ki anlatıcam ilerde, hakemliğini yapan,adam bas bas bağırıyor ben burdayım,beni görün diye.Çılgınlar gibi rol kesiyor adamcağız ama rezil bi durumda yani.Burda biraz dikkat çekersem bi iki filim ayarlayıp eve para götürürüm modunda abi.Rızkının peşinde koşuyo o da nihayetinde.Napsın.Az kaldı unutuyordum,yine oyuncularla ilgili;Alexander Skarsgård diye bi adam var filimde.Adamın rolu yancılar yancısı.Filime hiç bir etkisi yok.Ama öyle bir gösteriyorlar ki sanki çok önemli bişiler yapacak gibi.Sürekli bi yakın çekim,sürekli bi gizemli tavırlar,bakışlar falan.Tamam abi yakışıklı da,güzel adam izlemeye açımıyoruz filimi yani.Yönetmenin bir eğilimi varsa o yöne doğru onu bilmem ama.Zira adamı gözüne kestirmiş gibi.

Gelelim konuya; Maddi olarak ailesi sıkıntıda Vince diye bir genç var.Yaptığı iş de öle zengin etcek bi iş değil.Eleman elektirikçi.Neyse eleman tesadüfen bi işe karışıyo.Öğreniyo ki bu işin ucunda iyi para var,atlıyo hemen.İş dediğim de bi oyun.Zengin manyaklar,silahlı milahlı bi oyun icad etmişler,bu da oyunculardan biri oluyo.Kazanırsa büyük ödülü alcak.Zenginlerin üzerine oynadığı milyonların bir kısmı oluyor bu parada.Oyunu anlatmıcam izleyecekler için ama şunu söyleyim,bir insanın ölmek ve öldürmek gibi iki uç nokta arasında gidip gelirken yaşadığı gerilimi bi güzel anlatmışlar.Filimin bir kaç olumlu yönünden biri bu.Psikoloji daha iyi işlense imiş çok başarılı olabilirmiş kanımca ama herkes Dostoyevski değil,naparsın.

Açılar güzel,hoş fotoraflar var,müzik pek kullanılmamış,varsa da hatırlamıyorum.Kendi çapında bir tarzı var,hakkını vereyim.Ama çok da özgün olduğunu söyleyemem.

Değişik bir deneyim olarak izlenebilir,yüksek beklentileriniz olmaz ise bence hoş vakit geçirttirebilir insana.Sonuç: izlenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder