7 Mart 2011 Pazartesi

The Next Three Days

Blogger'ın kapatılması sebebiyle vermek zorunda kaldığım aradan sonra bir 2010 filimi ile geri dönüyorum.Aradaki boşluk oldukça sancılıydı.Ama mesudum tekrar yazabildiğim için.Bu kadar saçmalamadan sonra esas konuya geçebilirim.Hazırım.

Öncelikle şunu belirteyim ki;yaşıtlarının yanında adı geçmeyecek bir filim de olsa,keşke izlemeseydim dedirten bir filim değil.Derinlikli bir filim değil.Senaryodan ibaret,orta sınıf bir amerikan yapımı.Ancak,kendisinden ibaret olduğu senaryo fena değil.Acaba ne olacak ?olcak mı olmıcak mı ? gibi sorularla filim izlemeyi seviyorsanız hoşunuza gidecektir.

Baş rolde afişinde de gözümüze sokarcasına adı yazan, Russell Crowe oynuyor.Bu adamı severim.Vasat filimi iyi yapar,iyi filimi çok iyi yapar.İlk yazdığıma,yine 2010 yapımı,Robin Hood'u örnek verebilirim.O filimi de anlatırım yakın zamanda madem adı geçti.

Filimden bahsedeyim kısaca; John(Russell Crowe) evli,mutlu, çocukludur.Herşey güzel giderken karısı,bi kadını öldürmek suçundan tutuklanır.Onun masum olduğuna inanan John onu kurtarmak için kolları sıvar.Amerikan sinemasında çokca gördüğümüz,normal bir hayat sürerken,ihtiyaç duyduğunda banka soygunu veya hapisaneden kaçma planı hazırlayabilen adam vardır burda da.Tabi burda sadece kaçış planı var.Bana böyle bişi olsa dürüstce söyliyim,böyle bir planı bırak hazırlamayı,daha düşünürken yakayı ele veririm.Çoğumuza da öyle olur büyük ihtimalle.Ama Amerika'da işle böyle yürümez.Her an aksiyona hazır olarak yaşar insanlar,gibi gözüküyor sadece filimlerine bakarsak.Biliyorum çok dağıttım.Neyse ,planın yapılışı,uygulaması,çıkan zorluklar,sevgi,inanç ve kararlılık filimin alt konuları.Ha birleşince bunlar esas bi konu ortaya çıkmıyor ayrı konu.

İzlenebilir,sıkılmazsınız,zaman kaybı da değil,hoşca vakit geçirebilirsiniz.Bi filimden beklentileriniz bundan ibaretse,çok beğenedebilirsiniz.Netice: İzlenebilir.

Bu da böyle işte.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder