1 Mart 2011 Salı

127 HOURS


Bu filimi bir kaç gün önce izledim.Öncelikle ''Based on a true story'' yani gerçek bir olaydan uyarlanmıştır gibi ibare gördüğüm zaman o filime karşı her zaman daha iyimser bakarım senaryo bazında çünkü gerçek hayatta senaryo yazılması gibi bir durum yoktur,varsa da dini ve felsefi bir konu bu,burası onu tartışmanın yeri değil.Yani diyeceğim şu ki gerçek hikayelerden uyarlamaları severim,kısaca.
Bildiğim kadarıyla bu filimi daha önce çekecekmiş yönetmen Danny Boyle fakat izin alamamış,gerçekten bu kötü tecrübeyi yaşayan kişiden.Daha sonra anlaşılmış filim çekilmiş.
Baş rolde James Franco var.İyi de oynamış ki en iyi erkek oyuncu adayı idi kendisi,filimin kendisi de en iyi filim adayı idi ama The King's Speech hepsini aldı.Bu filimdeki baş rol oskar için biçilmiş kaftandı.Tek kişilik bir show çünkü bu.Bütün hünerlerini sergilemiş beyfendi.Gerçekten başarılı.En iyi filim konusunda aday olması uygundur,ama o rakiplerin yanında şansı yoktu.
Gelelim filime;Aron Ralston bir mühendistir ve arada telefonu falan evde bırakıp dağa tepeye,doğaya vurur kendini,artık ne sebeptense onu söylemiyo,ama tahmin edebiliriz.Büyük ihtimalle sadece macerayı ve doğayı seviyor.Bi de giderken kimseye haber de vermiyor.Filimin başı zaten bunun yola çıkışını anlatıyor kısaca,annesi arıyo açmıyo falan.
Sonra noluyo ne bitiyo, bu bi yerde mahsur kalıyo,su ve yiyecek az,inanılmaz bi hayatta kalma mücadelesi.Filimin çok büyük bir bölümü bir mekanda ve bir kişiyle geçmesine rağmen asla sıkıcı değil,gayet akıcı bir dili ve sürükleyiciliği var filimin.Ayrıntılar çok hoş işlenmiş.İzlemeye değer,hatta bence kaçırlmaması gereken bi filim.Tavsiye ediyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder